Quantcast
Channel: Esen Aktaş
Viewing all 180 articles
Browse latest View live

Kasnaklı Keçe Panolar

$
0
0
Gelmediler, niye bilmiyorum ama bir daha uğramadılar. İsraillilerden bahsediyorum. Ne geldi aklıma sence de bu gogıl çevirisinin berbatlığından olmasın sakın!!! Ne biçim çeviri yapıyolar arkadaş, koskoca Google dersin ama :(( "Hoşgeldiniz, neye bakmıştınız acaba" falan demek istemiştim ama ne dedim ki acaba da böyle bi daha uğramadılar, kalplerini kırmadım inşallah, tüh yaa! Tövbeler olsun bir daha bu gogıla güvenip de ecnebi lisanda yazarsam ;)
Aman bakma sen bana, konuşuyorum işte abuk abuk ;) Ama ne diyeceğim bak, inşallah geçen postta öyle "kenara kaçıl, bi dur" falan dedim diye küsmedin bana! Küsmedin di mi? Sakın, aman gözünü seveyim, sensin aslolan, yeminle bak :) 
E bak o zaman şimdi kuşlu, baykuşlu panolarıma :) Bir arkadaşıma yaptım ve dahi bir baykuşlu daha yapacağım, onu da gösteririm ama bunlar nasıl olmuş sen asıl onu söyle bana :) 
Çok eğlenceli kasnaklı panolar, kompozisyon, düşünmek, süslemek vs. yeminle çok eğlenceli :) 

BAYKUŞLU PANO
Pazartesi gecesi kar gelecekmiş diye haber alınca evdeki bütün kar kış temalı aksesuarları topladım biraraya ve "hadi inşallah" dedim :) Dedim ve oldu da ;) Kar geldi yine, tutmadı ama olsun yağdı ya, tutar belki hem daha... 
AŞIK KUŞLAR PANOSU
Dedim ki bu panoyu Instagram'da paylaşırken "Düzde herkesin aşkı mükemmel zaten! Mühim olan yokuşta ne yaptığın şekerim?" Sahi yaa, Allah sınamasın ama dar zamanlarda rengini belli ediyor en çok aşk, bayır aşağı yuvarlanırken misal... Bunlarınki sağlammış ama bak, helal olsun ;) 

AŞIK KUŞLAR KEÇE PANO
Çok seviyorum kum boncukları, en çok da o yaprakların dibindeki gibi şeffaf olanlarını. Ve ne de çok yakışıyor bu renk yeşile.  Yani bu panonun en sevilesi yeri yeşil yapraklara yaslanmış boncuklar bence... 

KASNAKLI PANOLAR
Bu da yeni moda çıktı başıma, ne yapıyorsam eskisi, yenisi birarada kolajlamak böyle :)
Sana bişey diyim mi, ben o baharı ve kışı birarada yaptığım panoyu henüz geçemedim... 
KAL SAĞLICAKLA ;)

Not: Sevgili okur, ben  yazılarıma hala "nokta" koyamıyorum. Yani üç nokta, kimi zaman gençlik emaresi olarak iki nokta, ünlem, virgül hepsi tamam ama yeminle "nokta" ile bilmediğim bir derdim var benim :( Bil istedim bir kez daha...


Günlerin Getirdiği...

$
0
0
Aklımıza öyle bir kazıdık ki seni cüce şubat, daha da unutmayız. Haklısın millet olarak balık hafızalıyız ama emin ol bu yaşadıklarımız kolay unutulur cinsten değil...
#özgecanaslan hafızalarımıza kazındı, katillerin soğukkanlılığı, insanlıktan hangi ara bu kadar uzaklaştıklarına akıl sır erdiremediğmiz, vahşi, korkunç beter bir cinayete kurban giden güzel Özge Can... 
#nuhköklü hasretle beklediğimiz kara, "Yağmasaydı keşke!" dedirten, özgüveni tavanda bir manyağın canını aldığı, son anlarında "Lütfen rüya olsun bu!" diyen gazeteci Nuh Köklü, unutulacak gibi değil... 
Sana yazamadığım bu bir hafta boyunca ben döne döne olan biteni düşündüm, çocuklarımız için hep söylediğimiz "İyilerle karşılaştır Rabbim!" duasını tekrarladım içimden sürekli... 
Meclisteki sözde temsilcimiz olan vekilleri düşündüm sonra, adam kılığına girmiş acizleri... Saygınlığın kalmadığı meclisten başlayan şiddetin dalga dalga nasıl yayıldığını... 
Öfke kontrolü diye bir şey var sevgili okur, bu insan olmanın erdemi, sen ki eline, koluna hakim olamıyorsun, ağzından çıkanı tartamayacak kadar acizsin, o zaman senin tedavi olman lazım arkadaş, içinden gerekirse 100'e kadar say, gerekirse kelepçe vur o kırılasıca ellerine, misal adam tut parayla, de ki, "Bana hakim ol, ben kendimi bilmez bir manyağım, sen beni egelle!" de... Ne dersen de, ne yaparsan yap ama cana kastetme, öldürme, Yaradanın verdiği canı almaya kalkma, madem ki sen bir canavarsın, gir kafese yaşa orda bütün hainliğinle, tek başına, ölesiye.....
Nasıl geçer Özgecan'ın annesinin yarası, nasıl soğur, siyah başörtüsü nasıl beyaza döner? 
Nuh Köklü'nün arkadaşı nasıl nefes alır onsuz bundan böyle... Ben yedi kat yabancıyken son sözlerine bunca yandım, ailesi, dostları ne yapsın? 
Duaların en büyüğü yakınlarına, Hz.Eyüp sabrı diliyorum onlara... 

*******
Bana terapi bu elişleri, öyle ya da böyle azcık katlanılır kılan hayatı bu çul çaput işte :(((
Dilersen bak bakalım son dönemde yaptıklarım sana da iyi gelir belki... 


#aşkolsun

#AŞKOLSUN


SALINCAKTAKİ BAYKUŞ

KASNAKLI PANOLAR


2 Balık 1 Kedi Magnetler


Mutfak Faaliyetleri


Bunlar da diğer yaptıklarım, ettiklerim, kızlarla buluşmamızdan bir kare vs... 


#kahvebahane
Çok iç karartıcı bir post oldu biliyorum ama son olarak okumayanlarınız varsa, arşivden bulup Melis Alphan'ın bu yazısına baksın mutlaka...
Kadın cinayetlerinin böyle alt alta sıralanması nasıl da vuruyor insanı, nasıl da ben de bir "potansiyel"im bu ülkede dedirtiyor... 
Kal sağlıcakla sevgili okur... 

BOHÇACI GELDİ HANIM :)

$
0
0
Kendimi biz çocukken sık sık gelen köydeki bohçacı kadın gibi hissediyorum. Çarşaf, havlu, örtü, etek, blüz, başörtüsü vs. satan, o sırtında taşıdığı bohçasına avm'lerdeki envai çeşidi sığdıran bohçacı kadın işte. İri yarı, esmer, altın liralı küpeleri olan, orta yaşlı, şalvarlı bohçacı kadının adı neydi, kaç gündür düşünüyorum ama bulamıyorum. Bizim köyün benimle yaşıt olan gençleri! neydi sahi adı!
Böyle düşünmeme sebep olan da bloğuma verdiğim "hobicigeldihanim" isminden çok memnun olmasam da, bana ilham olan o kadın gibi hissetmem son zamanlarda. Yaptığım işler çeşitleniyor çünkü. Bohçama ben de başta dantel, sonraları etamin, sonra keçe, biraz acemice yapılmış nakışlı panolar, sonra sonra yapma çiçekli kapı çelenkleri, yakma çiçekler, nazarlıklar, boncuklarla yapılan duvar süsleri ve nihayetinde bunların bazen biri, bazen birkaçı birarada işler! Daha neler girer o ummanlar kadar geniş bohçama bilmem...
Bunların hepsini ayrı ayrı çok seviyorum..Düşünmeyi en çok da, önce içimden içimden yapmayı, en çok o zaman heyecanlanıyorum çünkü...
Ve hep tavsiye ediyorum, dardaysanız, ruhen sıkıntıya düştüyseniz derhal bir hobi edinin. İlla ki vardır yapabileceğiniz bir şey, size zevk veren, enerjinizi arşa taşıyacak, sıkıntıdaki kalbinizi bayram yerine döndürecek bir iş illa ki vardır. Bir de bu gözle bakın, misal Pinterest'e, misal Instagram'a, illa ki bulun ve sonra deyin ki "Dünya varmış!" Kimbilir belki hem ruhunuzu genişletir bu meşgale zamanla, hem de cüzdanınızı ;)
Yaptıklarımı paylaşıyorum, yapılışını da anlatıyorum, soranlara sırlarımı, püf noktalarını da söylüyorum ki, birinin kalbine minicik de olsa dokunabileyim. Benim yaptığım şeylerin aynısını, benzerini yapmak için izin istemeye de gerek yok, görüyorum zaman zaman, rastlıyorum ama hiç bozulmuyorum şahsen... Çünkü herkes yaptığı işe kendi imzasını koyuyor zaten, çünkü "ellerimiz" farklı sevgili okur, benim güzel ellerim benim için yaratılmış ve onlardan çıkanlarla bir başkasının ellerinden çıkanların aynı olmasına imkan yok ki, kimi daha güzel, kimi daha az güzel :))
Neyse işte, ne diyecektim, bu "hobicigeldihanim", "bohçacı geldi haaa-nımmm" dan geliyor, bilenleriniz vardır, daha önce de yazmıştım sanırım, yine yazayım istedim...  Daha özgün bi isim bulsaydım diyorum bazen ama, olsun...
E buyur o zaman sen hafta sonunda çıkan işlere :)

KEÇE CÜZDAN
Ne zamandır cüzdan yapmamıştım, böyle ağaçlı, kedili bir cüzdan denedim bu hafta sonu... 


ETAMİN KİTAP AYRACI
Benden aylar önce kitap ayracı isteyen Elif'e hediye yaptım. Keçenin içine yerleştiriverdim. Kabul, klasik ayraçlardan olmadı ama varsın bu da sıradışı bir ayraç olsun :) 
ÇAY İLE PÜSKEVİT :)

HEDİYE PAKEDİ
Bu da ayracın pakedi :)
Ali Deniz'in odasında duvarda kütüphane var, böyle kocaman, iki duvarı kaplayan... Orda eski dekorasyon dergileri vardı bir sürü, hepsini attık :( Yani attık derken kağıt toplayan arkadaşlara verdik. Tamam sonuçta çöpe gitmedi ama üzüldüm biraz, çünkü ben onları tek tek tarayıp, böyle güzel fikirleri olan sayfalardan kendime bir dosya yapacaktım. Bilmem hangi evim için ama vardı yani öyle bir isteğim. Önce bi tarayayım dedim, baktım iki dergiyi iki günde ancak halledebildim, kıydım hepsine.. Neyse işte, yukarıda gördüğün pakedi de kalan bir derginin son sayfalarından yaptım. Çok da hoşuma gitti, keşke ayırsaymışım bari o sayfaları! Hayır ayır ayır da nereye kadar, yaşlanınca çöp ev olacak evimiz! Hayır bari bi 10 sayfa falan ayırsaydım! Hayır yaa, boşver iyi ki ayırmamışım, gazetelerin ilan sayfalarından yaparım ki ben paketlerimi :)


KEÇE KOLYE
Bir kolye yaptım, mor muskalı... 

KEÇE MUSKA
Muskası da tam olarak şöyle 

PORTAKALLI, KAKAOLU, ZENCEFİLLİ, TARÇINLI KEK


NE EMRETMİŞTİNİZ ŞEFİM :) 


Bu dantelleri çekmecelerden Semiciğim için çıkardım. Sen de gör ;) 
ARA DANTELİ
ANCHOR 70 numara :))
Ben işledim, metrelerce hem de :) Nasıl zevkli dantel ;) 

SIKI İĞNELİ TEPSİ ÖRTÜSÜ
:) Zor biraz bu, insanın parmakları acıyor o sıkı iğnelerde :( Şimdilerde daha kolay, daha yormayan işler peşindeyim, kabul gittikçe sabırda bir azalma var ama, hangimizde yok ki sevgili okur :) 


KAHVE BAHANE
Bu sabah çektim bu fotoğrafı, kedi hızla tırmanınca ağaca dikkatimi çekti. Upuzun da bir ağaç, yanındaki dört katlı apartmandan da anlaşılacağı üzere...
Nasıl bir hırs sendeki arkadaş! O Kuşa nasıl varacaksın, varsan da orda seni mi bekleyecek böyle, nanik yapar uçar gider, sen de nefes nefese kalıverirsin  ardından ;) 
YÜKSEK LİSANS BAHAR DÖNEMİ
Yalnızca iki ders alabiliyorum bir dönemde :( Cumartesileri arka arkaya iki ders! Fazlasına imkan ve ihtimal yok şimdilik :( Böyle olunca da azcık uzun sürecek ama varsın sürsün, n'apalım! 

MUTLU HAFTALAR OLSUN...

Not: Gördüğün gibi, hafta başı postu olmasına rağmen, gayet az ve küçük işlerle dolu bir post ;) Varsın öyle olsun, yaptığımız önceki böyük böyük procelere sayarız biz de :)

HAFTANIN GÜNLERİ YEDİDİR YEDİ :)

$
0
0
İlkokul zamanlarımdan kalan bu şarkı olsun başlık bu sefer de, ne çok severdim ve hala da söylerim çocuklarıma yatarken :)
Masallar uyduruyorum onlara uyku öncesi, bayılıyorlar. Uyduruk uyduruk masallar ama ;) Ayten, Nurten, Gülten üçüzlerinin hikayelerini çok anlattım şimdi sıra geldi, Ahmet, Mehmet, Cevdet üçüzlerine :) Çok tatlılar, çok akıllılar ama... diye anlatıp duruyorum işte, misal inatçılıklarını, yaramazlıklarını, arada da lafı arkadaşları Ali Deniz'e getiriyorum, bizimki bir bozuluyor :) "Ali Deniz deme!" diye uyarıyor hemen ama nasıl merakla dinliyor görmeniz lazım, nasıl kıkırdıyor arada :) Sen nasıl masallar anlatıyorsun peki çocuklarına, ya da anlattın vakti zamanında?
Bazen her gün 1 saati onlarla uyku öncesi ritüellerle harcadığım için bozuluyorum, hatta itiraf edeyim, asabileşiyorum ama çok da keyifli oluyoruz o zamanlarda, öperek, koklayarak, gıdıklayarak güzel güzel muhabbetle geçen çok keyifli zamanlar.. Hem ne kadar daha vaktimiz var ki, büyüyorlar çabucak, kıymetini bilmeli di mi (en çok da di mi Elif!) 
********

Çılgın mı çılgın, tatlı mı tatlı bir baykuş peşindeyim bu sıralar :) 
Çok sevdiğim bir tanıdığımın portresi gibi :) Onu resmeder gibiyim etamine ;) Dolayısıyla baykuşları çok seven o dosta hediye olacak  bu iş ;) 
Bitirince gösteririm son halini ;)

ETAMİN BAYKUŞ PANO
Kaynak: Pinterest 

Yazdan Kalan'ın çektiği fotoğraflar şahane ;) Çağla çiçeklerini çekmiş bu sefer :) Ve ben o fotoğrafları görünce direk "Ne güzel paket kağıdı olur bu fotoğraflardan!" dedim :) Ki sen bilirsin ben bunu daha önce de yaptım :) Çektiğim çiçek resimlerini basıp, paketlemede kullandım ama billahi bu kadar canlı, bu kadar sevilesi değildi benimkiler :)
Bu fotoğrafları minik basıp, düz renkli paketlerimize not kağıdı da yaparız :)
Fotoğraflarını kullanmama izin verdiği için bir kez de buradan teşekkür edeyim Yazdan Kalancığıma :) Bi sorun, belki size de izin verir, kimbilir ;) Torpilli geldik deyin olmadı, deneyin şansınızı yahu :)

YAKMA ÇİÇEKLİ TAÇ VE TOKA
Ali Deniz'in sınıf arkadaşı Defne'nin doğum gününü unutmuşuz :( Ertesi gün götürdü hediyelerini Ali Deniz, yukarıdaki paketin içinde bunlar vardı işte :)
Sordum Ali Deniz'e verdin mi diye, dedi ki "Veydim, çok beyendi, üstüme atladı!" :))) 

Hava miss, ben de bizim terasta poz verdim böyle böyle :)
Sence benim saçlarıma ne oldu?
Yıllar önce pırasa olan saçlarım nasıl oldu da tam istediğim dalgaya kavuştu kendiliğinden?? Nasıl nasıl? Tamam çok istedim ama insanın saçı değişir mi yahu? Maşallah diyim de yine pırasa olmasınlar ;)
Ne kaldı geriye posta koyabilecek ;)
Elbette #kahvebahane fotoğrafları, buyrun öyleyse :)
KAHVE BAHANE
Kal sağlıcakla sevgili okur, muhabbetle.....

DIY :))))))

$
0
0
Evde kimsecikler yoktu, evde kimseciklerin olmadığı anlar ne kadar da nadirdi! Hane halkı eve doluşmadan önce az bi keyif yapılmasa mıydı? Elbette yapılmasındı, ne gerek vardı bu huzursuz bünyeye öyle lüzumsuz şeyler! Ne yapmalıydı peki, derhal tabure ecza dolabının önüne çekilmeliydi-sahi ecza dolabı dediğin elinin altında olması gereken bir dolap değil miydi, en tepesine ulaşmak için tabure niye gereksindi, bu soruyu "ecza dolabı"kelimesini bu sıralar duymasa iyi olacak kocaya münasip bir zamanda söylemeliydi!- Şurup şişeleri kutularına tek tek bakılarak son kullanma tarihi dolmuş şuruplar zinhar boşaltılmalı, Cherfulmoon'daki o dahiyane, o zarif, o harika fikir hayata geçirilmeliydi. Heyhat! Bu adı batasıca şurupların hiçbirinin vaktinin geçmemiş olması nasıl mümkün olabilirdi? Kutusu açılmamışlar, daha 3 yıl süresi olanlar! İlaç şirketleri derhal bu duruma bir çare bulmalıydı, Bu kadar uzun kullanma süresi olan ilaçlardan insana hayır mı gelirdi? Bu çocuklara bu şurupların etki etmemesi, öksürüklerinin bir başladımı, bir türlü geçmek bilmemesi hep bu uzun kullanma süresi olan adı batasıca şuruplardan olmasın mıydı? Ne yapmalıydı, o kenarda, en kenarda, en uzak köşede duran, hani doktorun bir vakitler "Bu, bu, bu ilaçları kullanın ama iki güne geçmezse bu antibiyotiğe başlayın" dediği ve şükürler olsun gerek kalmayan adı batasıca antibiyotiği  bi incelemeliydi. Evet, evet, 07/2015 olan bu şişe gayet uygundu :) Zira, martı sayma, temmuzu sayma ne kaldı geriye 3 bilemedin 4 ay, gelmiş ayol bunun son tarihi demeli ve derhal lavaboya antibiyotik tozunu dökmeliydi. Hem o ne acayip şeydi, insan kıyıda, ya lazım olursa diye antibiyotik mi bekletirdi :( Sonra bir de küçük boy bir şişe bulmalıydı, tüh en tombul şurup şişesinden bizde niye yoktu ki? İki adet de şimdilik işimizi görürdü. Yok  canım, ne keyfiydi, bu proje mühimdi, hem de hiç yap(a)madığım, yapanları delicesine kıskandığım o "DIY"lardan ne farkı vardı?
 Amann, boşver işte sen  sevgili okur, sözün özü aldım şişeyi, boşalttım günü gelmemiş şurupları (bu yüzden kocamla papaz olduk ama olsun, güzel resim verdiler Allah için bu vazocuklar!) sonra içine doldurdum suyu, sonra boğaz kısmındaki beyaz plastikleri söktüm attım, tam da oraya, kırnap ipini doladım, birine nazar boncuğu, birine de yapma çiçek, koydum içine de birer dal frezyaları hepsi bu :))


ŞURUP ŞİŞESİNDEN VAZO PROCESİ
Ben böyle süsledim ama sen kurdele bağlayabilirsin, fisto, dantel ya da ne biliyim, yakma çiçekli bişeyler falan? Sana diyorum ama bi yandan da hayalden böyle böyle yeni vazolar süsledim iyi mi? Duymasın birileri :)) 

Böyleydi ilkin, dokunmalı bunlara, az biraz kişilik kazandırmalı dedim sonra, ki sen böyle de kullanabilirsin.
Sahi yaa, sizin ecza dolabında günü geçmiş fazla şurup var m??? 

ÇILGIN BAYKUŞ PROCESİ
Bu proce de boynum elverdiğince gidiyor işte ;)
O mozaik pastayı sorarsan bir nefis, bir tatlı :)
Ali Deniz'in pazartesi ödevi için yaptık ama fazlaca yaptık, birazını da bize ayırdık :) 

ÇILGIN BAYKUŞ PROCESİ
Son hali budur! O nasıl bir yeşil surat dersen, bence de pek bi bet oldu rengi :( Dur bakalım gövdesini güzel bir renk seçersem belki düzelir!


#KAHVEBAHANE 
Bayılıyorum çocukların oyuncaklarına :) 

#KAHVEBAHANE 

#KAHVEBAHANE 


Sana şimdi tarif veremiycem ama bir güzel bu kakaolu kek, anlatamam sana, az malzemeli, 2 yumurta var içinde, süt yok mesela ama bayılıyor çocuklar!
O değil de, ne düşünüyosun bu tatlılı, pastalı, kekli fotoğraflar için "Kadının işi gücü yemek!" diyo musun, doğru söyle?
Evet, haklısın, aynen öyle gibi gözükse de, tam olarak öyle değil.
Normalde bunları yiyen insan şipşişko olur -hele de benim gibi hipotroidi hastası ise-ama gözden kaçırdığın bişey var, sor bakalım bi bu fakir kulun her gün ne kadar yürüyor? Ben diyim bi saat, sen de bir buçuk! Ne kadar idare eder beni bu yürüyüşler bilmem, elbet bi yerde, şekere, tatlıya, hamur işine dur demek lazım ama benim için galiba gelmedi henüz o gün, gelene kadar da keyfini süreyim müsaade et de şekerim :)

Zara Home çıldırmış, niye mi, bak şimdi, o ikili metal topların ikisi birarada 1.95, o keçeliler de öyle, o metal yıldızların da dördü birarada 2.95 ;)
O yeşil tüylü kuş yuvası da 1.95 :)
Bu fotoğrafta olmayanlar da var, misal bir sürü kıpkırmızı çanlı bi sarkıt ;) Çok mutlu oldum bu aldıklarıma :)
O aradaki kırmızılı beyazlı ip de mart ipliği için ;) 

MART İPLİĞİ- MARTENİÇKA
Geçen sene de yapmıştık Nehir'le kendimize bu mart ipliklerinden :)
Özlem hatırlattı yine, bloğundaki postundan okudum, mart ipliğinin hikayesini bilmiyorsanız, şu posta alalım sizi :)
Bayılıyorum böyle geleneklere, hıdrellezdir, mart ipliğidir, ne kadar fırsat varsa dilek dilemeye, koşa koşa :)
Rabbim kabul etsin herkesin dileğini, bizimkilerle birlikte :)

KUŞ YUVASI
Benim güzel kuşum meğer bu yuvayı beklermiş bunca zamandır ;) Konuverdi içine misler gibi... 

ALİ DENİZ EMİNÖNÜ TURUNDA
Teyzesiyle beraberdi Ali Deniz cumartesi, sabahtan gittiler Eminönü'ne, bir güzel gezmişler, dayısına uğramışlar, birlikte kitap bile yapmışlar :) 
Böyle böyle geçip gidiyor günler bizde işte...
Kal sağlıcakla sevgili okur, esenkal....

Şapşirik Kuş

$
0
0
Aynen şarkıdaki gibi düşüyor zaman ellerimizden, kayıveriyor, tutamıyoruz...
Varsın geçsin, 43 yaşında olup da, "En çok 35 gösteriyorsun!"lara sevinerek, ara ara sayılamayacak kadar çok beyaz tellere kızarak ama sakin sakin, sindire sindire geçirmeye çalışarak... İzin verelim geçsin...Çocuklarımızın büyümelerine, sağlıkla, mutlulukla büyümelerine şahit olarak geçsin inşallah...
*****
Nedir benim bu kuşlarla derdim bilmem, kargalar, baykuşlar, minik kuşlar, çılgın kuşlar, aklı başında, aklı havada bi dünya kuşlar... 
Ve bu sefer de bu kuş çıktı ;) Şapşirik, tatlı, şirin azcık çılgın azcık dengesiz...
Pinterest'te kolye ucu olarak yapılmış bir kuş bu, orjinal resim aşağıda, o kenarlardaki siyahlığı çok sevdim ama tam da öyle yapamadım elbet, benim yorumumla ortaya çıkan bu oldu işte ;) 


KEÇE KUŞLU PANO
İlkin buzdolabı magneti olarak yaptım. Sonra işe gittim geldim ve dedim ki "Bu mikrop, o sivri pençeleriyle bizim buzdolabını çizer gündüz evde yalnızken!" Dur şunu sağlama alalım. Ve kasnağa geçirdiğim kumaşın arkasından, tam da kuşun arkasına yapıştırdığım üç mıknatısın hizasından koyuverdim mıknatısları. Böylece kuşu kasnağa dikmeye ya da yapıştırmaya gerek kalmadı, arkadaki mıknatısları kaldırınca kolayca da çıkıyor yerinden :)

KEÇE KUŞLU PANO
Gövdesinde kenarlarını tutkallayarak sabitlediğim kumaşı kullandım. Sonra kumaşı da keçeye diktim.
Ayakları ve başındaki tel tel dikilmiş saçları daha önce de çok kullandığım bobin halindeki tellerden. Çok işime yarıyor bu teller, incesi de kalını da, tavsiye ederim ;)
Onun dışında, yine kuşun kalıbını çıkardım, parçaları kestim, battaniye dikişiyle de birleştirdim. 1 saatte bitti bütün işi :)
Bu kuşla bir de çanta yapmak niyetim ama önce o tellerin yerine ne kullanabilirim onu bulmam lazım... 

KAYNAK: PINTEREST
Bu haline de bayıldım :) İyi ki varsın Pinterest :) 


BAYKUŞLU ETAMİN PANO
Bir haftadır işliyorum bu baykuşu, çok az kaldı bitmesine ;)
Söyle bakalım şimdi, bu desende üç yerine iki kat iplik kullandığım, sonradan farkettiğim, farkedip de "Boşver böyle kalsın, sökmeyeyim!" dediğim kısım hangisi?
Şimdiden mutlu hafta sonları olsun hepimize...
Kal sağlıcakla sevgili okur...

Kargalar, Dolar Mağduru Kuşlar vs...

$
0
0
Komik işler peşindeydim bu hafta sonu :) Esprili, güldüren ve benim açımdan ziyadesiyle zevkli işlerle meguldüm :) 
Pinterest'te gördüğüm çizimlerden keçeye uyarlanabilecek olanları hiç affetmiyorum :) Önce bi içimden kalıbını çıkarıyorum, kesiyorum, birleştiriyorum, süslüyorum, baktım aklıma yattı o zaman başlıyorum gerçeğe döndürmeye... Azcık da kendi yorumumla o resimleri çantalarımın üstünde görmek çok hoşuma gidiyor.
Başlayalım mı o vakit paylaşmaya :) Yaptığım işlerle  kimlere, memleketin hangi köşesindeki güzide kadınlara ilham oluyorum bilmem ama umarım bir faydam dokunuyordur...

"KARGA" KEÇE ÇANTA
DÜKKAN'DA
Aşağıda gördüğün resimden ilhamla yaptım bu çantayı Bu keyif düşkünü karganın tünediği dalı çiçeklendirdim, azcık yeşillendirdim :) Ben bu kargayı çoook ama çok sevdim :) 


KAYNAK: PINTEREST

KUKUMAV KUŞU KEÇE ÇANTA
DÜKKAN'DA
Kocasına dönüp "Sana demedim mi, bu memkelette dolarla borçlanılmaz diye, napıcaz şimdi, nasıl ödiycez dünya kadar borcu?!" diyen kederli bir kadının ve dahi ailesinin kukumav kuşu gibi düşünmesini resmettim sanki! Sahi yaa, sen söyle sevgili okur, bu dolar durduk yere niye bu kadar kudurdu ki??? Yok canım, hiç olur mu? Ağzından yel alsın... 


Ah benim canım, seni bu duruma koyanlar utansın... 


KAYNAK: PINTEREST 
KEÇE GÖZLÜK KILIFI
Kaynak: PINTEREST
Böyle bir zarif kılıf yaptım bir de ;) Yine Pinterest'ten ilhamla :) Kapaktaki mıknatısı kapamak için de Mehtap Ablamın verdiği  zarif küpeyi kullandım :) 


ÇILGIN BAYKUŞ
Ve baykuşumun son hali de böyle oldu. Baykuşleri çok seven bir sevgili dosta hediye gitti :) 


VİŞNELİ ESEN
Bu tatlının tarifini  kolejdeyken Banu Hocam vermişti.  Bendeki tarifin adı bu yüzden "Vişneli Banu" ama siz yapmaya kalkarsanız "Vişneli Esen", siz bir başkasına vermee kalkarsanız da, diyelim adınız Nuray, o zaman tatlının adı da "Vişneli Nuray" :)))
Yıllardır yapmıyordum ama hep de aklımdaydı. Çok hafif, çok serin serin bir nefis tatlı bu :) Tarifi yazacaktım ama altta var, okuyabiliyorsun di mi? Takıldığın yer olursa burdayım zaten, yap ama e mi, mutlaka yap :) Yani yap mutlaka derken, derindondurucunda yazdan sakladığın vişnen varsa yap. Ya da yaz mevsiminde, yani sen benim gibi dünyanın parasını bayılma dondurulmuş vişne almaya :)
Bu arada tarife göre böyle iki borcam çıkıyor, biri bize, biri Ali Deniz'in okuluna ;) 


VİŞNELİ ESEN TARİFİ :)
Altta yer kalmadığı için, en üste yazdım devamını, Paydon :(


#kahvebahane

#kahvebahane
O dantel yıldız da Zara Home'dandı :) 


KUZULAR :)
Sakın öpmeyin o bücürü, çok oynadı, çok terledi :) 


KADINLAR GÜNÜ FOTOĞRAFI
Ne diyim "darısı başımıza" olsun :) 
Yani sevgili okur, bu posta bakacak olursak, ben yine az zamanda, çok ve küçük işler başarmışım :)
Kal sağlıcakla, mutlu bir hafta olsun hepimize :) 

Bir Kapı Çelengi, Bir Nazarlık ve Bir Kitap Ayracı

$
0
0
İnsan Kaynakları dersinden sunum ödevimi seçtim "X Kuşağı ile Y Kuşağının Karşılaştırılması" X ben oluyorum elbette, Y de birlikte çalıştığım pek çok kişi. Güzel bir sunum hazırlıyorum, esprili, neşeli :) İnşalalh hoca da benim gibi hisseder de iyi bi not alabilirim ;) Keşke sana da gösterebilsem sunumumu, ne düşündüğün mühim çünkü Sevgili Okur ;) 
Mart'ın ortası geldi ama nasıl soğuktu bu hafta hava, hele sabahları.... Kocakarı soğuğu muydu bunlar bilmem ama bi müddet daha böyle galiba, ki ben baharı çok sevsem de yazı, o bunaltan sıcakları hiç sevmeyen biri olarak, bu havalara razı gelmeliyim...
Ruhum nasıl bir çingene, alttaki resme bak ve sen söyle :) Bir kapı çelengine bunca malzemeyi sığdırdım ya, hatrı kalmasın diye olur olmaz herşeyi doldurdum ya, helal olsun bana :) 

KAPI ÇELENGİ
Tam baharlık olmadı mı ama? O inciler zarafet katmadı m?  


Bir tepsiye gönlümden geçen, kapı çelenginde görmeyi istediğim fotoğrafta gördüğün  malzemeleri koydum ve başladım yapmaya :) 

KAPI ÇELENGİ YAPIMI
Anlatıyorum, usul usul dinle e mi beni şimdi ;)
* İlkin üstteki resimde gözüken o kalın telle iki sıralı bir daire oluştur, elbette çapını dilediğin büyüklükte seçerek.  
* Çiçekçilerin saksıları süslemek için kullandıkları sert bi tül var ya, yukarda gözüken, delikli tül, onunla hafif de hacimli olacak şekilde sar teli. Birkaç kat sar varsa elinde malzeme, daha tok duracak. O tülden yoksa onun yerine geçecek başka bir malzeme ile sar, misal çuval beziyle ya da eski bir tişörtü keserek onunla, ya da ince keçeyle, ne bulursan onunla işte...
* Şimdi perdecilerin önündeki sepetlerden 1 liraya aldığın parça tüller var ya, işte onlardan lazım sana. Ya da evde sakladığın o eski tülünü keseceksin, onunla yapacaksın. Dantel tül olursa âlâ olur :) Dola onu da düzgünce çemberine. (Benim elimdeki tül yetmediği için kalan kısmınıda pembe tül kullandım.) Bu tüllerin uçlarını arka taraftan sıcak silikonla çembere sabitleyebilirsin.
* Buraya kadar yaptıklarını yapmak istemezsen şayet, uğraşamam dersen, o zaman sen de "herkes gibi" ya da "sıradan insanlar gibi" - ki ben de zaman zaman o kategoriye giriyorum- git para verip  köpük halka al tuhafiyeden ;) 
* Sonra elindeki yakma çiçeklerden seç (yok mu? Yuh! Hala mı yok! O kadar da dedim sana, yap şu yakma çiçeklerden diye, o kadar da anlattım yapımını!") sonra  tığ işi çiçeklerinden birini seç (var di mi, vardır yahu!) sonra kalan kısma gönlünden ne geçerse, onları sıcak silikon yardımıyla yapıştır :) Kelebek olur, kuş olur, nazarlık olur, uğur böceği, yapma çiçekler, o incili  şeritler, elindeki dantellerle hazırladığın çiçekler, morlar, sarılar, kırmızılar, lilalar, pembeler ve ille de beyazlar...


KAPI ÇELENGİ
Peki sen burada benden bir iz görebildin mi? Bundan sonra yapacaklarımda kullanamaya karar verdiğim  bir alamet-i farika?


KEÇE NAZARLIK
Bu sefer değişik bi nazarlık yapmak istedim, ortaya bu nazarlık çıktı... 


Bir minicik fiskosa neler sığdırılır bu fotoğraf olsun kanıtı :) 

UĞUR BÖCEKLİ KİTAP AYRACI
Bu türlüsünü ilk kez denedim ayraçların, Şebnem Hocam verdi ilhamını. Sağolsun :)) 

NAZAR BONCUĞU
Servetim bu işte benim :) 
En kıymetlilerim bunlar ;) Eminönü'ne gidip, Yıldız Boncuk'tan yine bir dünya boncuk aldım, 
Benden mesudu yoktu o anlarda :) 

Bülteni mutfakta tam gözümün önüne astım ki, önemli günleri, yapacaklarımızı unutmayalım. Ama n'oldu yine unuttum, Ali Deniz'i bahar renkleriyle okula göndermeyi yine atladım :(( İyi bir hobici olabilirim ama "iyi bir anne nasıl olunur" dersinden çoğu zaman kırık not alıyorum :(   

BAHAR DALLARI UZATTIM SANA...
YAKALA, KUTLA BAHARI... 

Haftanın en güzel gününden, en şeker şerbet gününden selam olsun Sevgili Okur,
Kal sağlıcakla... 

Haftanın mahsulü..

$
0
0
Son bir haftadır yani sana yazmadığım uzun zaman dilimi içinde mühim, hayati bir karar aldım sevgili okur. Şu yazıdan sonra, dedim ki "Ne işim var kardeşim benim bu ülkede!" 
Küba'ya göçüyoruz tez vakitte :)  Okuduysan yazıyı sen de kesin geliyorsun zaten, kesmediyse o yazı seni, buyur bir de şunu oku o zaman...  Ben ki, "Yaban ellerde hayatta yaşayamam!" derken bu kıvama geldim, getirildim, herkesin göçmesi mümkündür... 
Bu mühim karardan gayrı yeni bir şey yok bizim cephede ;) Yaptıklarım, ettiklerim dersen, onlar da şöyle ki;


AŞK DUVAR SÜSÜ
Bir kez daha AŞK olsun dedim
O Ş koyu yeşil aslında ama siyah gibi çıkmış... 

Şu minicik çiçekleri de ne çok seviyorum...
Daha önce de pek çok kez yaptım bu duvar süsünden. Önce kalıplarla harfleri kesip, üstlerini gönlünce süsleyip en son battaniye dikişiyle birleştiriyorum. 
SODA ŞİŞESİNDEN VAZO
Bu sefer de soda şişesinden yaptım vazomu. Şurup şişeleri gibi koyu renk olmayınca, içi çok boş göründü gözüme, doldurdum kullanmadığım çubuk boncukları, bir de nazar boncuğu : 
KEÇE NAZARLIK
Arkadaşıma hediye yaptım bu nazarlığı... 


#kahvebahane
Fincanı Paşabahçe'den aldım, çok indirimle hem de :)
Paşabahçe'ye bayılıyorum. Nasıl zevkli herşey, nasıl zarif... 

KAPI ÇELENGİ
Keçe çiçeklerle süslü kapı çelengim :) Yine tel dolayarak yaptım ama bitti telim maalesef :((  Nalburlara sordum, bulamadım da :( Bir de at nalı aradım ama tel bulunmayan nalburda nal ne arasın di mi? Sahi sevgili olur sen nerden alıyosun nalları? :)) 
KAPI ÇELENGİ
Haklısın, çelenklere taktım :) Bu çelengin o köpüklü şeritlerini Nilgün verdi, hafta sonu kahvaltıya gittiğimiz arkadaşım, elinde kalan malzemeleri bana bağışladı :) Çiçekler, yapraklar, böyle böyle şeritler vs. Nasıl mutlu oldum anlatamam :)  


KEÇE ÇİÇEKLER
O çiçeklerin altındaki tülü, yol üstündeki perdecilerden aldım yine. Parçalar halinde satılıyor, parçası 1 tl ;) Yani metreyle organze kumaş almaya son ;) 

KAPI ÇELENGİ
O ortasındaki aslında siyah tül değil, füme rengi :)
Bu çelengi çok sevdim ben, renk tonlarını, o pembe tülün hem rengini hem üstündeki incileri taşımasını :)))

ÇOCUK ÇANTASI
Bu uzun saplı, çapraz takılan çocuk çantası da klasik cüzdanlarımın biraz büyüğü :) Ali Deniz'in arkadaşlarının doğum günlerine hediye olarak düşündüm.
Çileğin beyazlıklarını tohum işi yaptım. 

KEÇE CÜZDAN


YAKMA ÇİÇEKLER
Tüllerle yaptım bu çiçekleri, o sarı yaldızlarla ne zarif oldu. Biraz daha ekleyip, kapı çelengi yapıcam bu çiçeklerle :) Çok heyecanlıyım çoook :) 


Çanakkale Zaferi'nin 100. yılı kutlama törenlerine katıldık... Bir kez daha minnetle, rahmetle andık Atamızı ve cephedeki tüm Mehmetçikleri... 

ŞAKİRİN CAMİİ
Öyle huzurluydu ki caminin bahçesi, bilmem resimlerden sana da yansıdı mı bana hissettirdikleri... 

Postun başına dönecek olursak, karar verdin mi? 2 kot, bi tişört hazır mısın yola çıkmaya?
:))

Kal sağlıcakla...

Bİ "ŞEY" YAPMALI...

$
0
0
Ortaokuldayım, ortaokul derken Kız Meslek Lisesi'nin ortaokulunda. İçimden bi pano yapmak geldi ama o zaman şimdiki gibi böyle duvara asmalı kasnaklar yok, yani kasnakların asıl işlevlerinden başka kullanım alanları yok. Yuvarlak bir kumaşa, evde ne kadar ıvır zıvır varsa diktim, Düğmedir, boncuktur, fistodur, danteldir, kendi yaptığım tığ işi motiftir, ne bulduysam ama sonra onu bir kartona geçirdim, astım duvara, uzun zaman da durdu orda. Annemgil de hiç demedi "Bu abuk şeyin ne işi var burda diye?" Takdir gördüm de yani, hadi en azından baltalanmadım (ne denir bu kelime yerine, bilemedim, sen olsan ne derdin?) Neyse işte, o bana dünyanın en yaratıcı şaheseri geldi o dönem, keşke saklasaydım da gösterseydim sana da...
Gördüm ki sonradan bu yaptığım bi "şey"miş! O zamanlar Pinterest mi vardı da bunun bi "şey" olduğunun farkına varıp, üstüne gideydim Sevgili Okur, ailemizin içinde, dört duvarın arasında (ki bence dört duvarı yuva yapmanın en kolay yolu duvarlarını süslemek, allayıp, pullamak!)  kaldı o şaheser. Gün yüzü göremedem yok olup gitti.
Bugün ona benzer bir "şey" gördüm, o da şöyle ki;

KAYNAK: PINTEREST
Şimdilerde tam da o ortaokuldaki Esenim ben, elimdeki onca parça pinçik kumaşı, danteli, fistoyu, sutaşı, sedef düğmeyi bi "şey"in üstüne doldurasım var, nizam, intizam olmadan ama öylesine... Şimdilerde görüyorum ki bunun bi adı var,
Vallahi var, aç Pinterest'i, yaz bakalım "Shabby Chic Heart" işte tam da böyle şeyler gelecek karşına..
Tamam benim o vakitler yaptığım, Türk usulü şeybi şiykti  ama olsun..

KAYNAK: PINTEREST
Düşün şimdi, bir kalp keçeden, ama böyle azcık şekilsiz (E çünkü ben şekilli bişeyi kalıpsız beceremem!) uzunca bir kalp, sivrice alt kısmı, tombul değil. Sonra da üstünde, inciler, boncuklar, düğmeler, sedefler, danteller, fistolar, yakma çiçekler, keçe çiçekler, kağıt çiçekler, böyle panayır yeri gibi bir kalp. Sonra sapı da böyle upuzun bir telden, teli de silme boncuk geçirilmiş ama...
Böyleyken böyle sevgili okur, dur bakalım, kısmet, bakarsın o ortaokuldaki çingene ruhum, derinlerden bir yerlerden arz-ı endam eder ;)

Ne yaptın bir cumadan bu yana dersen;

KEÇE NAZARLIK


KAPI ÇELENGİ


TAVŞANLI KAPI ÇELENGİ

TAVŞANLI KAPI ÇELENGİ
AŞIK TAVŞANLAR BUZDOLABI MAGNETİ

EŞİNİ BEKLEYEN KEÇE TAVŞAN :) 

KEÇE ÇİÇEKLER


Ve bir de bahar pozu verdirdiğim bilumum "şey"lerim :)

BAHARLIKLAR 

ÇİÇEK DÜRBÜNÜ-KALEYDESKOP-

BAHARIN İLK -MÜTEVAZI- PİKNİĞİ'NDEN 

Sanki sukuutırlarda bir terslik var gibi ;) 
Gördüğün üzere günler birbiri ardına şükür ki -aynı olmadan- geçip gidiyor...
Mutlu haftalar Sevgili Okur, kal sağlıcakla :)

Not: Ali Deniz'in Pijama Partisi'ne pijamasını göndermeyi unutmadım bu sefer :)


P ile başlayan, Pencere Önü ile Biten Post...

$
0
0
Butik! Butik ne yav, eskiden kıyafet satılan dükkandı, şimdilerde "özel", "her yerde bulunmayan""kişiye özel""sana özel", "bi sende var yeminle", "senden başka daha da kimsede göremezsin" gibi şeyler çağrıştıran bir kelime. Ben de butiğim bu manada "yeminle! :)) Çok butiğim, bak bu P'de kanıtı işte ;) Kimde var böyle "kişiye özel" P :)) Aman ne butiği yahu, bakma sen bana, bu P'nin hikayesi basit, son derece sıradan, son derece nabutik :)) Şöyle ki; Ali Deniz'in Pınar Öğretmeninin doğum günüymüş, dedim ki, "Cüzdan, çanta ve keçe kolye olmaz, daha önce çeşitli vesilelerle hediye etmiştim bunları! Düşün düşün beynim çatladı (Gördüğün gibi ilham bazen de silah zoruyla getirtiliyor. Önümde malzemeler, "Onu yapayım, yok olmaz, bunu yapayım! Daha neler!"şeklinde iki saat düşündükten sonra Pınar'ın P'sini magnet yapmak geldi aklıma, hem özel bir hediye oldu hem de benim için yapımı çoook zevkli :) Çünkü ben bu çiçekleri, boncukları her nereye kullanıyorsam, son derece keyifli oluyor o işin yapımı benim açımdan :) Çok seviyorum bu malzemeleri çünkü, hem çok da "butik"çünkü :) Aslında böyle de konuşmak istemiyorum sevgili okur, içinizde "butik"çalışanlar vardır belki ama hak ver bana, sence de pek bi acayip değil mi bu kelimenin bu manada kullanımı, affınıza sığınıyorum ;)
Buyrun öyleyse hafta içi yaptıklarımı sergilediğim pazara :) 


"P" :)
Önce teli üç kat yaptım, sonra onu P yaptım. Sonra da elimdeki uygun malzemeleri, incecik sigorta teli gibi bir tel yardımıyla bu P'ye doladım güzelce :)
Paket kağıdı için de Mudo'nun kataloğundaki dantelli sayfayı kullandım :) 


KAPI ÇELENGİ
Bu çelengin ilhamı, bizim evin ordaki "Bir Milyoncu" :)) Kapı önündeki çiçeklerden bir dal seçtim ve onunla yaptım bu çelengi. Önce kalın teli yuvarlak yaptım, sonra üstünü perdeciden aldığım tülle doladım, doladım, doladım. Sonra da üstüne sıcak silikonla bu çiçekleri yapıştırdım. Ben bu çelengin adını "Sakuralar" koydum :)

YAKMA ÇİÇEKLER
Bildiğin yakma çiçeklerden yaptım yine, bu sefer bazılarını dantel tüllerle süsledim :) 


KAPI ÇELENGİ
Ve sonra o çiçeklerden böyle bir çelenk daha yaptım :) 

KAPI ÇELENGİ
Geçen posttaki keçe çiçeklerle bir çelenk daha yaptım. 

KAPI ÇELENGİ
Gördüğün üzere ben yine çelenklere doyamadım :)
Yok bunu telle yapmadım, çiçekleri yuvarlayarak, kâh silikonla, kâh kurdeleyle birleştirerek hazırladım :)

Yapımcılardan, kanal yöneticilerden bunların hesabı sorulacak elbet! Bu dünyada olmazsa, ruz-i mahşerde soracağım güzelim dizileri heba etmelerinin hesabını...
Aramızda Kalsın'ın bitirilmesinin tesellisiydi bu dizi, çok gülüp, çok eğleniyorduk izlerken, oyunculuklar da, hikaye de süperdi ama çok gördüler :( Dediğim gibi, elbet soracağım hesabını :(  O gün geldiğinde seni de yanımda görmek isterim sevgili okur :)) 

KEDİ mi bu evi bunca güzel yapan, yoksa PENCERE ÖNÜ ÇİÇEKLERİ Mİ?
Hayata tutunmanın, umudun, eldekiyle yetinmenin, vazodaki naylon çiçekler gibi değil de, tarlalardaki gelincikler gibi özgür, umarsız, zamansız yaşamanın fotoğrafı  sanki bu! Ne tasvirmiş arkadaş bendeki, içimden geçenleri yazdım ama ;)
Sen söyle, ne görüyorsun peki sen bu fotoğrafta (Bazen sorduğum sorulara cevap vermiyorsun, görmezden, duymazdan geliyorsun, bu kez gör ve söyle e mi, meraktayım çünkü :)
BAHAR TADINDA BİR HAFTA SONU OLSUN :) 

Hafta Başı Postu (Çelenkler, Nazarlıklar, Shabby Chic Kalp vs...)

$
0
0
Haklısın, bence de bu kapı çelengi olayını biraz abarttım, başka bir deyim var Türkçe'de buna karşılık gelen ama demiyeceğim ;)
Ama bu da bir dönem, inan ki bundan da sıkılacağım, başka işlere çark edeceğim günler gelecektir, o güne kadar idare et beni :) 
Hadi gel, birlikte bakalım, hafta sonundan neler çıkmış;

KUŞLU KAPI ÇELENGİ
O krem rengi fistoyu Cuma günleri kurulan kumaş  pazarından almıştım. Çelenge çok yakıştırdım :) Pembe ve kreminden almıştım ama hiç kalmadı. Acilen kumaş pazarına gitmem lazım tekrar...
Kırmızı, yeşil, krem ve beyaz tonlarında bir çelenk yaptım, ortaya da "Sakuralar" adlı eserimde kullandığım çiçeklerin dallarını koyup, üstüne sıcak silikonla iki kuş kondurdum :) iyi ki de atmamışım o dalları ;) 


KAPI ÇELENGİ
Ayrıntıları daha iyi görebilmek için ;)


KAPI ÇELENGİ
Bu çelengi de çok sevdim :) Bunun çemberini yine kendim hazırladım. Kenardaki narı gördün mü, Aysel vermişti onu da  :)


KAPI ÇELENGİ
Bu çelengin ayrıntısı da  böyle :) 

Çiçek almam lazım, sonra o aralara kattığım şeylerden de, Kadıköy'den aldım ama çok çeşit yoktu. Eminönü'nden bakmak lazım, önce bir araştırayım, nerde bulunur bu malzemeler, bulursam o kuşlardan da bol miktarda almak istiyorum..
Çelenk yapmaya başlamadan, bütün malzemeleri döküyorum bir tepsiye, içimden geldiği gibi yapıştırıyorum sıcak silikonla.. 

SHABBY CHIC KEÇE KALP
Sana sözünü ettiğim keçe kalbi de tamamladım bu arada  Ne kadarı şeybi ne kadarı şiyk bilmem ama işte böyle bir şey çıktı ortaya... 

AYRINTILAR


KUŞLAR
Çok seviyorum bu kuşları, içim cız ediyor bitiyor diye ama çok da yakışıyor çelenklere :) 

Keçe nazarlık yaptım yine, bu sefer yeni bir model denedim


KEÇE NAZARLIK
Ortaya çıkan bu oldu, çok sevdim renklerini, değişik renklerle de denemeli.

ÇENGELLİ İĞNELİ NAZARLIK
Daha önce yaptığım minik nazarlıklardan bir tane daha yaptım... 
ELMALI KURABİYE
Ali Deniz'in pazartesi ödevi için yaptım. E tadına bakmadan olmazdı di mi ;) 

#kahvebahane
Sağlık, mutluluk haberleriyle dolu, müjdeli bir hafta diliyorum...

Kapı Çelenkleri ve Keçe Gözlük Klıfı, Cüzdan, Çerçeve...

$
0
0
Memleketin haline inat, olan bitenin bütün elemine kederine inat, sana baharı getirdim sevgili okur,  tekrar tekrar yazmayacağım bu kez, olanların üstünden geçmeyeceğim, ne kadar üzgün olduğumu(zu) bildik artık değil mi?
En güzel Aşk şarkılarının sahibi Kayahan'a ve Savcımız Mehmet Selim Kiraz'a rahmet olsun, mekanları cennet bahçeleri olsun, kalanlara sabırlar versin Rabbim,.. 
*********

İçim dışım bahara bulandı sevgili okur, baştan ayağa çiçeklendim, erken çiçeklenmek mi, soğuk havalar döker mi çiçeklerimi bilmem ama durum bundan ibaret ve ilk resimden anlayacağın üzere ben yine çelenklerle meşgulüm :) Kötü bir haberim var sana, bir müddet daha devam edecek bu zira yepisyeni bi dünya çiçek aldım bu çelenkler için ;) Sahi yaa, boşanma sebebi olabilir mi evin her yerini bu çelenklerle doldurmak, hakim kimden yana olur dersiniz ;) Kimbilir bakarsın hakim de, yüksek sanatçı ruhlu bir "terazi"dir ve der ki "Daha ne olsun, madem ki bunca güzel yaptıkları, varsın yer gök çelenge bürünsün" :)) Hadi inşallah :) Şaka bir yana, yani Allah muhafaza ama son derece titiz olan kocamın bu ana kadar göstermesi gereken tepkiyi göstermemesi, sakin durması takdire şayan :) 
Başlayalım mı o vakit?

KAPI ÇELENGİ
Kalın teli -ama kapkalın, elektrik kablolarından- ikiye dolamak ve üstüne kırnap ipi sarmak suretiyle çelengimizi oluşturup, sonrasında pembe-beyaz-mor çiçekleri, yapraklarla birlikte yapıştırıyoruz silikon marifetiyle :) Hepsi bu ;)



NAZAR BONCUKLU DUVAR SAATİ
Düğmeli bi örneğini gördüm Pinterest'te ve aklıma nazar boncuklarıyla yapmak geldi :)
Bir milyoncudan da saatin mekanizmasını aldım. Sonra arkasına kalın keçe kestim ki tutsun saatin arkadaki parçasını. Sonra kocam monte etti, uğraştı, çok uğraştı ama saat çalışmadı :(
Neyse işte, çalışsa tam süper olacaktı. Fikri çok sevdim ama biraz kaprisli bir proce oldu ;(
İlham alırsın belki sen de ;) 


YAKMA ÇİÇEKLİ KEÇE ÇERÇEVE
Anlatayım mı, yok yahu, görüyorsun işte :) Basit ki ne basit bir proce daha sana :) 


En sevdiğim malzemeler bu karede işte, tüller, organzeler, inciler :)
Hasılı kelam "yakma çiçek"likler :) 

YAKMA ÇİÇEKLER
Üstteki kareden bu çiçekler çıktı :)
Ordaki gözüken de Çilekli Magnolia :) Sunum konusunda çok kabiliyetsizim, belki üşendiğimden belki zaman kaybı gibi geldiğinden... Tadı felaketti ama  :) Yani felaket güzel :) 

KAPI ÇELENGİ
Denizde kullanılan uzun köpükten yaptım bu kapı çelengini, daha doğrusu süsünü, çelenk hali yok bunda. Çok kalın oldu kabul, biraz da odun gibi oldu o da kabul, tamam o zaman bir daha denemeyeceğiz demek ki :)
Nal şekli verebilmek için bağladığım misinalar pek şık ama di mi :)

KEÇE GÖZLÜK KILIFI
Bir gözlük kılıfı yaptım hercai menekşelerimle :) 



KEÇE CÜZDAN
Bir de bu keçe cüzdanı



GÜNEŞ ÜLKESİNDEN ÇEKİLİŞ YAPIYOR 
Katılın diye demiyorum, sakın! Şansımı azaltmayın lütfen.. 


BONUS: BAHAR DALI
 Hafta sonu geldi yine, yarın ders, onun dışında ne dilersem o, yani inşallah :) Sana da aynısını dileyeyim o vakit, bu hafta sonu "Ne dilersen O!"
Kal sağlıcakla... 

Kapı Çelenkleri vs..

$
0
0
Kısmetten öteye gidilmiyor sevgili okur, son postta hafta sonu için neler dilemiştim ama bak ne geldi başıma :( Cumartesi ders çıkışı eve gelirken apartman kapısının demirlerine sol orta parmağımı sıkıştırdım, sıkıştırmaktan ziyade, demire giren parmağımı çekerken paraladım :( Kanadı, şişti, morardı :( Buna şükür elbet, kırılmadı, kopmadı... Bu bakımdan bir mecburi mola vermiş oldum cumartesi-pazar. Şimdi daha iyi şükür, acımıyor en azından...
Bundan 3 yıl önce de sömestr tatilinde karda kayıp sol bileğimi kırmıştım :(( Geçen sene de durduk yere düşüp, dizlerimi paramparça etmiştim hatırlarsan. Hatta ondan da önce yüz kere falan daha düşüp zarar verdim kendime. Yani çok da "nazara" bağlamamalı benim bu hallerimi, bir nevi "sakarlık" işte deyip geçmeli. Hem benim yaptıklarımın onlarınkilerin yanında solda sıfır kalacağı ne yetenekli insanlar var, ne üretken, ne marifetli... Yok, bence kesin nazar değil bunun adı... Hem bunca nazarlık yapan insana nazır mı değer ayol :) 
Cuma gecesi yaptığım iki çelengi göstereyim o vakit sana :) 
Ki kalpli olana ayrı bayıldım ve yine yapacağım ondan, bu sefer çiçeklisini... 


KALPLİ KAPI SÜSÜ
(Dükkan'da)
Kapı süsü olur mu bundan, yoksa ev içine mi asılır bilemedim. Ama çoook pek çok sevdim bu kalbimi ben :)

KALPLİ KAPI SÜSÜ
İlkin her tarafını bu tomurcuklarla doldurmaktı niyetim ama baktım çok çok gidiyor, kıyamadım açıkcası ve boşta kalan tarafa o sarmaşıklı güzelim yaprağı yapıştırıverdim.. 
TOMURCUK ÇİÇEKLER
Bu çiçeklere bayılıyorum, kabul biraz pahalı ama değer bence, çok zarifler çoook :)
O tel de kalp şeklini verip üstünü kırnap ipiyle doladığım elektrik teli :))) 

KAPI ÇELENGİ (NEVBAHAR)
(Dükkan'da)
Bu da diğer çelenk ;)
Sarı, turuncu, kırmızılı tonlarda yapmak istedim. Fisto doladığım köpük halkaya önce yaprakları onun üzerine de çiçekleri sıcak silikonla yapıştırdım. Kuş kondurarak ve olmazsa olmaz nazar boncuğu ekleyerek tamamladım. 


KAPI ÇELENKLERİ
Bunlar da kolkola poz vermiş halleri :)

Aldığım çiçekleri de göstereyim mi sana :) Eminönü'nden aldım bunları, mest oldum alırken de :)
Neler neler çıkar bunlardan di mi ;) 

#kahvebahane

#çaybahane
Mutlu haftalar herkese...

Bi Çelenk, Bi Nazarlık, 13 Yakma Çiçek, Bi Keçe Çanta, Bi Yakma Çiçek Daha... Haftanın Bilançosu ;)

$
0
0
Bir zaman üzülüyorsun olan bitene, sinirleniyosun, öfkeleniyorsun ondan da beteri :( Bir zaman sonra biraz sular durulmaya başlıyor;  o zaman "Dur yahu, az bi dur bakalım, galiba hak yerini bulacak" diyorsun! Sular iyice çekilince o zaman da bir kez daha "Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler!" demeli her daim, bin şükür diyorsun... Bana böyle oluyor yani, şer sandığım er geç hayra dönüyor, er geç "bin şükür" diyorum...
Darda mısın bu aralar, bunaldın mı, dünyanın bütün yükü omuzlarında mı, yalan dünyanın yalan gaileleri mi sıktı seni... Sen o zaman sarıl sıkı sıkı şu cümleye, içinden, dışından hep bunu söyle "Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler!" Yeminle en çok iki vakte kadar feraha ereceksin sevgili okur... Yeter ki dermansız olmasın dertlerimiz...
Diyeceğim o ki sen gönlünü ferah tut ;)
*********
Kalpli bir çelenk daha denedim ;) Hep söylüyorum ama kalp'ten olan her objeyi, ürünü çok seviyorum ben, kalbime dokunuyor resmen ;) 


KALPLİ KAPI ÇELENGİ
Anlatayım mı bir kez daha, daraldın yahu, papağan gibi tekrar tekrar... Tamam, bilmeyenler için son kez anlatayım o vakit...
Kalın teli kalp şekline getir, alt uçlarını bolca sıcak silikonla yapıştır. Üstüne urgan ipi sar. Yaprakları koyacağın kısmı daha kalın kurdeleyle sarabilirsin, zira o ipi dolamak biraz sinir bozucu, yok ben mükemmeliyetçi bir tipim, hepsi aynı olsun dersen, sen bilirsin ;) Sonra elindeki bütün yaprakları, çiçekleri koy göz hizana, böyle benimki gibi beyaz çiçekleri seç, istersen en kırmızıları ya da pembeleri, ya da diyelim ki dünyanın bütün renklerini... Yapıştır içinden geldiği gibi, ondan önce yaprakları elbet... Sonra bir uğur boncuğu, bir minicik kuş, bir nazar boncuğu, karşı kenara başka türlü çiçekler, hepsi bu işte, tepeye de asmak için bir kurdele, al sana mis gibi, bahar gibi bir çelenk :) 

KEÇE NAZARLIK
Ve bir de keçe nazarlık, ortasını böyle renkli renkli boncuklarla yaptım, biliyorsun di mi, her boncuk için batıp çıkmıyorum da ipe dolayacak kadar doldurduğum boncukları aralardan sabitleyerek yapıyorum. Çok da seviyorum bu görüntüyü, gördün mü alttan hep iplikler uzun uzun  kalmış :( 

YAKMA ÇİÇEKLER
Son posta bunlar da :) Çok seviyorum çünkü bunları yapmayı, şimdilerde aralara dantellerle daha da bi :) 
Yapıp yaıp kenara koyuyorum :) 





KEÇE ÇANTA
Yok artık sevgili okur, elbette iki günde 30 tane siyah çanta yapmadım. Ki bana kalsa, dört bir yarı simsiyah çanta da yapmam ;)
Bu resimlerde gördüğün "Bir siyah keçe çanta çiçeklerle nasıl süslenebilir?" temalı çalışma ;) 
En son karede gördüğün şekilde olmasını istedi Elif, patron o :) Bana kalsa ben o üç yakma çiçekli olanı seçerdim ;) 

YAKMA ÇİÇEK
Çantaya kaptırdığım çiçeğin yerine yaptım bu "Zarife"yi :) 


İSTANBUL İÇİN LALE VAKTİ :)
Keşke gelirken azcık da bahar getirselerdi. O neydi arkadaş, ilerde torunlara anlatacağız inşallah :) "O sene- ki 2015 yılıydı, Nisan'ın dokuzunda memleket kar altında kaldı, yollar kapandıydı kardan!" :) 


#kahvebahane
Kal sağlıcakla sevgili okur, ferah, huzurlu, neşeli bir hafta sonu olsun...



KAL SAĞLICAKLA SEVGİLİ OKUR...

$
0
0
Buraya kadarmış Sevgili Okur, vakit tamam, blog defterini kapatıyorum ne yazık ki...
3,5 yıldır büyük bir zevkle, şevkle, aşkla yazdığım bloğuma veda ediyorum... Sebeplerini tek tek saymayacağım ama birini daha önce de yazmıştım;  blog bilinir, okunur oldukça, hareket alanım daraldı, kelimelerimi daha bir seçer oldum-ki hiç de istemediğim bir şeydi bu biliyorsun- 
Bir müddet daha  açık kalacak blog. "Anaokulu Faaliyetinde Çocuklara Ne Yaptırılır!"cı arkadaşlar ile "Keçe Çanta Modelleri" arayan arkadaşlara kıyak geçeyim bir müddet daha ;) Sonrasında nasıl saklanır bütün bu yazılar, anılar, anlar, nerde depolanır, çocuklara ve nasip olursa torunlara nasıl miras bırakılır ona bakacağım...
Gözlerim doldu yav, ne zormuş veda etmek, gideyim şimdi. 
Önce kocaman bir teşekkür hepinize, bin şükran, kattıklarınız, destekleriniz, tüm güzel sözleriniz, düşünceleriniz için... Nasıl kıymetlisiniz benim için tarifi mümkünsüz... 
Facebook hesabımı kapatmam da yakındır ama  Pinterest ve Instagram'dan "hobicigeldihanim" mahlasıyla bulabilirsiniz beni dilerseniz... Dükkan'dan paylaşırım yaptıklarımı bir de, ordan da bakabilirsiniz merak ederseniz... 
Bir gün yeniden yazar mıyım bilmiyorum, o zaman sizleri burda, tam da böyle karşımda bulabilir miyim onu da hiç bilmiyorum ama şimdilik durum bu minvalde Sevgili Okur...
Son postta güzel şeyler kalsın benden istedim, dün akşam yaptığım çelenklerle veda edeyim sana... 


KAPI ÇELENGİ

KAPI ÇELENGİ
TEFERRUAT

Kal Sağlıcakla Sevgili Okur, "eyvallah"...

Yetti Gari! Yazıvereyim Bi Dedim...

$
0
0
Yıkanması gereken günde "Anne, yayın yıkayanım, yütfen, yütfeeen!" diyen kuzu -dün gece ablasının tatile girmesiyle bozulan  düzeni sayesinde- gecenin 11'inde henüz uyku muhabbetini bile ettirmezken "Anne, yıkayayım, yütfen, yütfennn!""Oğlum delirdin mi gecenin bu saatinde ne yıkanması, uyuycaz şimdi!""Anne, kıyma kalbimi, yütfennn!" O minicik el bu esnada kalbinin üstünde olmayaydı zor yumuşardım ama kıyamadım, kırmadım kalbini ;)

Nehir ilkokuldan mezun oldu, ben derslerimi verdim, Ali Deniz'in karnesini soracak olursan "100'e kadar ritmik sayma-Gayret ediyor" dışında gayet başarılı :) Yahu bırak ritmik saymayı, dümdüz bile sayamıyoki çocuk, torpil geçmişler resmen :) 20'ye kadar gayet güzel gelirken, 26 da tökezliyor çocuğum, "yirmionaltı" deyiveriyor :)) Ne yapmalı acaba, "Nehir'in matematik zekası annesine çekmemiş şükür" diye sevinirken, bu mikrop bana mı çekti yoksa matematikte :(( Var mı bildiğiniz bi mentaldir, aritmetiktir, iyi bir kursçu :)) Sahi ne oldu şu mental aritmetik modası, biz kapılmamıştık o modaya ama hani çarpmalarla, toplamalarla kanal kanal dolaşırken, şimdi nerde bu mentalci süper çocuklar :)

İyiyiz yani, şükür bugünümüze...
Yaz geldi ama  mevsim yaz olduğunu idrak edemedi, Ekim kılığında bir Haziran yaşıyoruz, kızıyorlar bana ama ben gayet memnunum bu durumdan Sevgili Okur, zira sıcaktan bunaldığım, nefes almakta zorlandığım, en ücra hücrelerime kadar yandığım günler azalıyor bu sayede ;)

Aşağıda bir kısmını paylaştığım üzere ben yine taçlar yaptım çeşit çeşit, evler yaptım çiçekli çiçekli, nazarlıklar yaptım renkli renkli,  panolar yaptım sonra, içimden ne geliyorsa çok da tartmadan, kafama göre, kalbime göre çalıştırdım ellerimi... Ben, bildiğin Esen yani...

Yazayım bi dedim madem bıraktığımdaki gibisiniz neredeyse sayı olarak (iki kişi gitmiş sadece, gitmeselermiş keşke) madem hala soruyorsunuz, yazıp bir ses vereyim istedim, özledim de aslına bakarsanız yazmayı, sizleri... sağolun, varolun....



 





 
 
 
 




Sevgili Filiz Türkocağı'nın Pinterest'teki yeni deseninden ilhamla yaptım bu nazarlığı :)  Ki biliyorsun sevgili okur, Filiz Abla da benim bir keçe nazarlığımdan ilhamla kanaviçe deseni çalışmıştı :)
Görüşmek dileğiyle, kal sağlıcakla Sevgili Okur :)

Sen söyle Sevgili Okur; Ruhun Kaç Oda, Kaç Salon?

$
0
0
Keçe Ev Magnet
Hangi ara vazgeçtik nohut oda-bakla sofa evlerden, hangi ara 3+1 lere sığamaz olduk. Oturma odası aynı zamanda çocuk odasıyken, 2 kız bir oğlan çekyatlara, divanlara güzelce sığarken, hangi ara "kıza ayrı oda lazım, oğlana ayrı" demeye başladık... Halbuki ne kıymetliydi o divan benim için, etekleriyle, üzerinden sürekli kayan örtüsüyle ne kıymetliydi, kuş tüyü yataklar misali... Pedagojik olarak mı yöneldik büyük evlere, "katiyyen olmaz, kız-oğlan aynı odada" diye kim fısıldadı kulağımıza, olmuştu halbuki, hem de ne şahane olmuştu...
Evler küçük ama işlevi çook büyüktü, her sömestr, her yaz, mutlaka birilerine yatıya gidilirdi ailecek. Hem de öyle iki üç gün değil, bazen günlerce... Sığardık yahu, herkes başını koyacak bir döşek bulurdu işte, şimdi ıssısız, yalnızız eskiye oranla ama ne gam evlerimiz en az 3 oda bir salon :))

Evlerin metrekaresi kesmedi bizi, balkonları da içeri dahil ettik, pimapenlerle kapadık, esmez oldu balkonlar, çiçek yetiştirilmez oldu ama ne gam, balkonlu oda koskocaman :))) Ayol ruhumuz sıkıştı, evin metrekaresinin ne manası var? Ne koyacağız içine, nasıl dolduracağız, "bak şu köşeye bir berjer takım daha yakışır" diye diye sıkıştırdık ruhumuzu...
Sitelere hapsolduk (rüyamda gördüm geçen akşam, biz de taşınmıştık bir siteye, adımını atıyorsun evden, hooop havuzdasın :) Lakin öyle ücra bir yer ki, kendi kendime "İşe nasıl gideceğim burdan, servis de geçmez ki!" diye pek dertlendim) Güvenlikli, yüzme havuzlu, sosyal tesisli, spor salonlu, çok aidatlı - ne gam güvendeyiz ya işte- o koskocaman sitelerin içine tıktık ruhumuzu...
Önceden çocukların güvenliği apartmanın en alt kat komşularındaydı, daha da başka tedbire gerek yoktu, herkes, herkesin çocuğuna göz-kulaktı çünkü...
Diyeceğim o ki, bu benim evler böyle böyle müstakil evler ya, hani tek katlı, bilemedin en fazla iki katlı, işte hep de böyle kalacaklar, kentsel dönüşüm de gelse, bunların katları üçe çıkmayacak Sevgili Okur, sana söz karadenizli müteahhitlere yenik düşürmeyeceğim güzelim evlerimi :))


Keçe Ev Magnet


Keçe Ev Magnet



Keçe Ev Magnet


Keçe Ev Magnet


Keçe Ev Magnet


Keçe Ev Magnet


Keçe Ev Magnet

Keçe Ev Magnet

Resim yazısı ekle


Keçe Ev Magnet



YAKMA ÇİÇEK
Gitmeden sana uzun zamandır ara verdiğim yakma çiçeklerimi de göstereyim :)
Mutlu Haftalar, kal sağlıcakla Sevgili Okur...

Not: Bu evleri senin için yaptım Serpilcim, umarım sen de benim kadar seversin :) 

ÜÇ YEPYENİ KAPI ÇELENGİ BİR NAZARLIK ve GİDENLERİN ARDINDAN...

$
0
0
Sevgili Okur, hoşgeldin, bak bu kez seni neşeli kapı süslerimle karşılıyorum :) Hem de öncekilerden değişik bu seferkiler :) Yani değişik dediysem, aklıma bir anda geliveren renk renk kurdeleleri aynı anda çembere dolayıvermek gördüğün üzere :) Nasıl tatlı oldular ama, şeker gibi değiller mi sence de, neredeyse öylece bırakıverecektim çemberleri, hiç süslemeden, "az çoktur" diyerekten, bilhassa son çelenge bak bi, şu ortancalı olana, sence de çemberi sade kalsa bile olmaz mıydı?
Küsmüş de bir lüzumsuz sebepten, araya mesafeler girmiş iki sevgilinin, ayrı yapamayıp bir müddet sonra tekrar denemeye kalkması, hani sanki hiç sevgili olmamışlar gibi, baştan başlar gibi temkinli, hafif bir flört havalarında birbirlerine sokulmaları gibi hissiyatım... Ben kimselere küsmedim elbet, çok sevdiğim "gönül evim" bildiğim bloğumda yazmaya yeni yeni başlar gibi hissettim bugün. Başka başka şeyler yazmıştım ama sonra sildim, onları kulağına fısıldamak en iyisi... Kendim gibi yazmak olası değil artık, ne yazık ki öyle, size seslenmelerim "hobisever bir kadın" kimliğiyle... Zira kalbini bu kadar açık tutmak, şeffaf olmak, dilindeki ile kalbini bir kılmak makbul değilmiş anladım...
Sana yazmadığım 3 ayda önce Niyazi Enişte'yi kaybettik, hem de yeni taşındığı kendi evinin tadına varamadan, sonra canım arkadaşım, bin yıllık arkadaşımın eşini kaybettik. O arkadaşımın eşi olmaktan öte benim de can dostumdu... Nail kaptan 8 aydır boğuştuğu hastalığa yenik düştü, üstelik o da yeni taşındığı güzel evinin keyfini çıkaramadan...
Ardından görmeden sevdiğim, abla dediğim Cihan Abla'yı kaybettik. Sizler tanıyordunuz zaten onu, Cihan'ın Bahçesi'nin güzel Cihan Ablası işte... Kuşevlerine, etaminlerine, dikişlerine, motiflerine veda etti gitti ansızın. Tek teselli gencecik yaşta kaybettiği kızına, eşine ve annesine kavuştuğunu düşünmek. İçim sızladı vefatını duyunca... son yorumunda, 
"esencan...saka gibi!!!!!
inanamiyorum...nedenini anlayamadim
blog hic bir paylasimin yerini tutamiyor ...seni cok ozlerim ben...olmadi
vedalasmiyorum bak...."
yazmıştı...
Kaybettiklerimize Rabbim gani gani rahmet eylesin, huzurla uyusunlar...
Bloğa böyle üzüntülü şeyler yazmayı sevmiyorum, neşeli olsun, gülmeli, gülümsemeli olsun burda paylaştıklarım istiyorum ama ben büyüdükçe, yaşım koskocaman oldukça korkar oldum sevgili okur. Kendim için değil, ölüm hepimize, üstelik ölünce öldüğünü anlamıyorsun ki, uzun, serin uykulara dalıyorsun, başka alemlere uyanıyorsun ama kalanlara zor ölüm, misal annemin arkadaşlarını tek tek kaybedince yüreğim sıkışıyor, eyvah diyorum "eyvah"...
Yeter bu kadar, yazmayacağım daha fazla, özür dilerim seni de daralttığım için, iyi haftalar...
Daha neşeli yazılarda buluşmak dileğiyle...
 

KAPI ÇELENGİ



KAPI ÇELENGİİ



KAPI ÇELENGİ


KEÇE NAZARLIK

YAKMA ÇİÇEKLİ AYNA VE BAYRAMLIK ÇİÇEKLİ TAÇLAR- BİR DE KUL HAKKI-

$
0
0
Kadın benim yaptığım nazarlıklarımı çok beğenmiş. Benim bizzat uydurduğum modellerin olduğu bir fotoğrafı öyle çok beğenmiş, öyle çok beğenmiş ki, kendisinin de keşke böyle bir fotoğrafı olsa diye düşünmüş! Bence kesin öyle düşünmüş çünkü kendisinin öyle bir fotoğrafı değil de, öyle güzel nazarlıkları olsun istese oturur bakaaa baka aynısını yapmaya gayret edermiş ve sonra da o yaptığı, emek vererek yaptığı nazarlıkların fotoğrafını çeker onu koyarmış instagramdaki profil resmi kısmına. Ama ne gerek varmış ki şimdi uğraşmaya, hem o fotoğrafın sahibi bir dipsiz kuyu olan ig'de onu mu bulacakmış, bulacakmış da "Aaa, ama bu benim fotoğrafım, benim nazarlıklarımın bizzat "ben" tarafından çekilen fotoğrafı ama bu! Lütfen kaldırır mısınız profilinizden!" diyecekmiş! Allasen bi de o dipsiz kuyuda o fotoğrafın sahibi kişiyi mi bulacakmış takip isteği gönderecek, kendi kendini mi ele verecekmiş! Olsun, varsın olay tastamam böyle vuku bulacak olsun! O da kadına dermiş ki "Nerden senin oluyormuş? Nazar boncuğu her yerde var, Eminönü'nde almayanın kafasına atıyorlar!" ve sonra  mağdureyi de bi güzel engeller, yorumunu da siliverirmiş, aradan 1 ay geçermiş ama profilinde hala o kadının en altta göreceğiniz nazarlıkları "sipariş alınmak üzere"mutlu_keceler sayfasında durup dururmuş. Ne zormuş yahu meşhur olmak sevgili okur, hani insan çok kısa, hani saniyelerle ifade edilecek kadar kısa "beğenilmiş demek ki, e taklit edildiğine göre epey bi beğenilmiş" diye gururlansa da, sonra "olur mu yahu, bu benim ama, lütfen yani, emeğe bi küçük saygı!" deyiveriyor.
Yapma demiyorum, yapabiliyorsan, ruhunu katarak ne çıkarsa artık ortaya, taklit etmeyi dene, ona sözüm yok bak, biliyorum ki benim özgün modellerimi -ki bunu pek çok kez  sanal alemde de  gerçek alemde de tanıdıklarımdan duydum ve gördüm- yapanlar ve para da kazananlar var. Kazansınlar, belki ihtiyaçları var, belki o sayede pinti kocalarının ellerine bakmıyorlar, belki çocuklarının nafakalarını çıkarıyorlar, bilmeden bir faydam dokunuyor belki birilerine... Ama gözünü seveyim kadın, sana açık açık benim dedim, kaldır dedim, kalktın bi de zeytinyağ gibi üste çıktın, ayıp ama bak! Ben şimdi desem ki sana helal etmiyorum hakkımı, n'apacaksın ;) Etmiyorum işte bak bu mubarek günde, bi gıdımcık da olsa etmiyorum!

İçimde kaldı bu ne zamandır,  yazayım buraya da, denk gelir belki burda da okur kendileri :(

Sana aslında son yaptıklarımı göstereyim diye geldim, dur göstereyim ;)


YAKMA ÇİÇEKLİ AYNA
10 yıl kadar önce yaptığım bir duvar süsüydü bu ayna, altta gördüğün üzere nazar boncukluydu, uzun yıllar girişte aynanın üstünde asılı kaldı. Sonra geçen gözüm takılda, hazır evde de nazar boncuuğu stoğu bitmişken şunları bi söksem diye düşündüm.


İtinayla söktüm tek tek ve silikon kalıntılarını da azcık zahmetli de olsa temizledim.
Sonra o yukarda gördüğün stoktaki yakma çiçekleri tek tek yine sıcak silikonla yapıştırıverdim. Nazar boncukları da yeni procelerde kullanılmak üzere kutuda yerlerini aldı güzelce :)


ÇİÇEKLİ TAÇ
Sonra dedim hazır bayram geliyor, çocuklara hediye çiçekli taç yapayım :) Elimdeki tüm papatyaları böyle döktüm ortaya, tacı da çuval ipiyle sardım güzelce.


ÇİÇEKLİ TAÇ
Ve sonra tek tek yapıştırdım papatyaları, bir yana da güzel bir asma yaprağı :)

ÇİÇEKLİ TAÇ
Oldu mu sana papatyalı bir çiçekli taç :)


ÇİÇEKLİ TAÇ
Sonra dedim ki al önüne mor ve fuşyaları :)


ÇİÇEKLİ TAÇ
Yap şöyle, fuşyalı ve morlu bir taç :)


NAZARLIK
Sonra bu nazarlığı da balkondaki çiçeklerin üzerine koydum, nazarlanmasın çiçeklerimiz diye.
O altta görünen kuşlu süsü de Elif'e hediye ettim gitti, neden, çünkü o benden daha çok sevdi :)


KEÇE NAZARLIKLAR
İşte bu fotoğraf sana söylediğim :(
Mutlu geçsin hafta sonun, kal sağlıcakle Sevgili Okur
Viewing all 180 articles
Browse latest View live